Kırmızı Ayakkabılar
Şehir, yazın en sıcak günlerinden birini yaşıyordu. Elinde sigarası balkondan boğazın görünen kısmına bakıyordu. Maymun iştahıyla konudan konuya atlayan beyni, arada durup sıcağa bir de küfür sallıyordu. Aniden kapı yumruklanmaya ve zili aralıksız çalmaya başladı. Kapıya doğru yönelmek istedi ama elindeki sigarayı nereye koyacağını bilemedi. Bir elinden diğerine alıyor, aynı anda da etrafına dönerek bakıyordu. Son çare olarak balkondan aşağı fırlattı. Aslında düşünmesi gerekli şey çalan kapı ve gerisindeki kişiydi. Açmaması gerektiğini düşünmesine rağmen ona doğru yürümeye başladı. Sanki bir tür büyüye kapılmıştı. Kapıya iki adım kala durdu, dinledi sessizce. Kalbi hızla çarpıyordu. Acaba kapıdaki de onun kalp atışlarını duyabiliyor muydu? Zil sustu. Sessizlik bulutu sis gibi çökmüştü şimdi. Mercekten baktı, görünürde kapının önünde duran kırmızı ayakkabılarından başka bir şey yoktu.
Yorumlar
Yorum Gönder