Kayıtlar

Ağustos, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çöl Kaplanı - 1

Resim
“İn oradan dedim sana. Yoksa rüzgar göz çukurlarına kum dolduracak.” Babam ayağımdan tuttuğu gibi indirdi beni devenin üzerinden. Halbuki benim tek istediğim altın renkli kumların gözlerime yerleşip bal sarısına çevirmesi o küçük kara gözlerimi. Neden benim gözlerim anneminkine benzemedi? Kardeşim ne kadar da şanslı. Kıskandığım belli olmasın diye onunla dalga geçiyorum. “Senin gözlerinin rengi deveninkinin aynısı. Yoksa sen onun çocuğu musun?” Ağlıyor o salak da. Annem bu yüzden kulağımı çekti. Ama kardeşimi ağlattığım için değil bence. Onu deveye eş tuttuğum için. “Senin de gözlerin kargalar kadar kara,” dedi. Ağlamadım ama ben. Tuttum kendimi.   Çölde yürümek zor. Babam “zamanla alışırsın,” diyor. O sülalenin ilk erkek torunu olduğu için hep kucakta taşınmış. Ama aynını bana yaptırmıyor. “Bacakların bir kaplanınki kadar çevik olmalı,” diyor. Hiç çöl kaplanı görmedim. Acaba nasıl bir hayvan? Gözleri ne renk? Umarım onunkiler de en az benimkiler kadar karadır. O zaman annem